13 Kasım 2011 Pazar

görünmez eller

görünmez eller var kalbimin üzerinde. var güçleriyle sıkıyorlar kalbimi. nefes alamıyorum. hızlı soluyorum olmuyor, derin ve yavaş nefesler alıyorum olmuyor. sabrediyorum çokca. sabretmekten yoruluyorum çoğunlukla. bazı anıları ve çoğu zaman geleceği düşündükçe yumrukların şiddeti artıyor. küçücük kalbim o ellerin arasında atmaya, yaşamaya çalışıyor. yaşamaya çalışıyorum. insan nefessiz yaşabilir mi?

şimdi gecenin bilmem kaçı. odanın camını ve kapısını açtım. buz gibi oldu içerisi. üzerimde incecik bir pijama. yine de ve nedense nefesim daralıyor. aklıma gelenlerin başıma gelmesinden ölesiye korkuyorum. sonra korkularımı, böyle düşüne düşüne hayatıma çağırdığım fikrinden korkuyorum. sürekli korkmaktan yoruluyorum.

endişelerden ve özlemlerden yorgun düşen kalbimi iyice sıkan bu eller sanırım hayatın kendisi. beden derslerinde olurdu ya hani, birden çok hızlı koştuğunda kalbin deli gibi atardı ve nefes alamazdın ya, işte hayatta böyleymiş. kalbin sıkışır nefesin daralır ama koştuğun için değil yaşadığın için.

Hiç yorum yok: