
“Hoş gör sen, affet gitsin aldırma!” derken boş konuşmuyordu Ajda… Her zaman olduğu gibi bir bildiği vardı. Hoş görmezsen yavaş yavaş kararıyor kalbin. Nefret denen laneti fısıldıyorlar cadılar kalbine. Her şey daha zor ve karmaşık işlemeye başlar. Bir kere karardı mı kalbin, ne sevgi kalır çevrende ne aşk… Nefret insanoğlunun tasarımı ve ürünüdür. Yaradan’ın değil… Kır bunu… Sil at yüreğinden. İzin verme körleşmesine ruhunun… İç güzelliği dedikleri laf değil, bir hipotez değil… Yararları bilimsel olarak kanıtlanmış, üstün Alman teknolojisi hiç değil... İç güzelliği sadece gerçekten görenlerin fark edebilecekleri bir his, bir tutum…
Nefretin isiyle kararan kalbini ve ruhunu yıka hadi… Böylece hoş görüp affetmeyi öğrendiğin zaman kolaylaşacak her şey… Daha çok gülecek yüzün ve gönlün… Sen beni dinle… Yok yok Ajda’yı dinle… Bak bir şeyler söylüyor sana…
Hangimiz uğramadık sanki haksızlıklara
Dinle beni sakın uyma şeytana
Pişman oluyor herkes sonra yaptıklarına
Esir olma boş yere gururuna
Hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?
Şu kısacık ömürler yeter mi?
Hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?
Şu kısacık ömürler yeter mi?
Hoş gör sen affet gitsin aldırma
Büyüklük sende kalsın sonunda
Sen sarıl o sana sarılmazsa
Sen unut unutmazsa