tag:blogger.com,1999:blog-58189246372918260642024-03-13T10:28:37.068-07:00.:Renkli Bilezikler:..: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.comBlogger187125tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-40776915804652772492012-05-09T08:47:00.001-07:002012-05-09T08:47:45.481-07:00ölümler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-uVzZlgjlBjU/T6qRb13TwnI/AAAAAAAABKc/IrTY7uH7a1Y/s1600/Ads%C4%B1z.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-uVzZlgjlBjU/T6qRb13TwnI/AAAAAAAABKc/IrTY7uH7a1Y/s320/Ads%C4%B1z.png" width="278" /></a></div>
<br />
<br />
<div align="center" class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px; text-align: center;">
<i><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt;">“I cry a lot because I miss people. </span></i><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt;"><u></u><u></u></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px; text-align: center;">
<i><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt;">They die and I can't stop them. They leave me and I love them more.”</span></i><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt;"><u></u><u></u></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px; text-align: center;">
<i><span style="color: #999999; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt;">RIP Maurice Sendak</span></i><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt;"><u></u><u></u></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: rgba(255, 255, 255, 0.917969); color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-49040823105703410392012-03-07T13:21:00.005-08:002012-03-07T13:30:57.085-08:00iki ile iki dört etsin diye yalvarırken..hastane, ev, hastane, hemşire,kafeterya, hastane odası ve odanın bulunduğu kattın koridoru, ilaç,serum,morfin,ağrı,çay,gözyaşı, eve git duş al geri gel, temple run, sedye, röntgen, onkoloji, baş ağrısı, bel ağrısı,hasta bakıcı, mide bulantısı, hastane, radyoterapi, kemoterapi, parasentez, morfin, ağrı bandı, gözyaşı, tansiyon, şeker, çocuklar, morfin, onkolog, gösyaşı, çığlıklar, ilaçlar, serum, gözyaşı<br /><br />bu şekilde geçiyor günlerim. dolayısıyla blog yeniden öksüz kaldı. Tıp ile mühendislik birbirinden o kadar farklı ki. mühendislikte bir sistem kuruyorsun ve işliyor, 2 ile 2 yüzyıllardır 4 ediyor. mühendislikte bir simülasyon kuruyorsun çalışıyor. organizasyon yapıyorsun yürüyor. tıpta (onkolojide) bazı ilaçlar ve bazı yöntemler var. onları uyguluyorsun. ya tutarsa diye vücuda ilaç mayalıyorsun. nasreddin hocanın gölü nasıl maya tutmadıysa ilaçlarda işe yarayamabiliyor. onkoloji öyle bir dal ki tedaviler tamamen vücudun vereceği tepkiye bağlı. yani onkolojide iki ile ikiyi topladığında kaç edeceği hastadan hastaya değişiyor. çok garip.<br /><br />uzunca bir süredir hastanede olduğumdan farklı farklı hayatlara şahit oluyorum. bir ara onları da yazacağım..: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-90682650979494092362012-03-07T13:21:00.001-08:002012-03-07T13:21:17.691-08:00bu tepeler hep karlı<iframe width="420" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/9bLbMWgr6P8" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-39598964828951599912012-02-27T03:45:00.001-08:002012-02-27T03:45:25.754-08:00YıkımHersey önce gercek hayatta yıkılmaya baslar. Hic mı iyi birsey olmayacak diye isyan etmeye başladığın zaman zihnindeki ve kalbindeki hayaller, umutlar, idealler hepsi ama hepsi yıkılır. <br />
<br />
Geriye sadece "bugün de atlattık cok şükür"ler kalır. <div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-vHcZZHUm6nc/T0ts0WnQuMI/AAAAAAAABKM/jwcCWAp4Ob0/s640/blogger-image--1600119708.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh5.googleusercontent.com/-vHcZZHUm6nc/T0ts0WnQuMI/AAAAAAAABKM/jwcCWAp4Ob0/s640/blogger-image--1600119708.jpg" /></a></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-5236610746564904562012-01-24T15:15:00.001-08:002012-03-12T16:52:28.342-07:00Tanrı Markaların Sayfiye YerleriŞimdi kabul edelim, biz ezikler kışı yaşadığımız yerde geçiriyor ve yazın da taş çatlasa bir aylık bir otel/ada/sayfiye yeri tatiline gidiyoruz. Ha mesela ben kış gelsin boardımı alayım Kartepeye, Erzurum'a olmadı çok banal ama Uludağ'a giderim isterim diyenlerdenseniz o başka tabi. Neyse, tabi dünyada bir de %10'luk bir kesim var ki, hiçbir şey yapmadan trilyonlara sahipler. Bunlar kışın İsviçre'ye yazın da Bora Bora'ya olmadı Abu Dabi'ye gidiyorlar sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Kışın sıcak memleketlere yazın soğuk memleketlere gidiyorlar. Çünkü para mok gibi afedersiniz.
<br />
<br />Bu yüzden markalar da tabi boş durmuyorlar kışın ortasında bu biçareler oralarda ne giyecekler diye düşünüp Cruise koleksiyonlar çıkarmaya başlıyorlar. Tabi markalar derken senin benim alışveriş yaptığımız H&M, Zara veya Mango gibi markaları kastetmiyorum. Bildiğin modayı yaratan adamlardan; Chanel, Dior veya Balmain gibi markalardan bahsediyorum. Mesela benim trilyonlarım olsaydı şu Chanel Cruise 2012 defilesindeki mayo ve kaftanlardan alır, tepeme Chanel tokalarımı ve boynuma da Chanel boncuklarımı takardım, doğruuuuuuu jetimle İbiza'ya giderdim. Sizce de Eda Taşpınar tarzı nasıl giyildiği ve çişin geldiğinde nasıl çıkarıldığı muamma olan saçma mayokinilerden daha seksi ve göz alıcı değiller mi?
<br />
<br />Ha bir de, sen koskoca Chanel/Lagerfeld olursan eğer her türlü avantajı bırak, pek yaratıcılık gerektirmeyen bir koleksiyon bile çıkarsan işte insanlar seni ayakta alkışlıyorlar. Chanel olmak modada öyle bir şey ki, modanın Tanrısısın resmen. Sen ne dersen o oluyor, sen nereye gidersen markalar oraya geliyor. Sen tutup klozetin üstüne CC harflerini işletsen, herkes o tuvalete sıçmak için yarış eder hale geliyor. O sebepledir ki moda Chanel gibi Tanrı markaları yaratmamıştır, onlar modayı yaratmışlardır. Bak bak bak, gene ne laflar ediyorum?! Neyse bu Tanrı markaları başka bir yazıda detaylı inceleyeceğim. Buyrunuz; Chanel Cruise 2012 modellerine.
<br />
<br />NOT: Cruise koleksiyon nedir diye daha detaylı bakmak için şahane <a href="http://www.bikotbitisort.com/2011/06/cruiseresort-collection-nedir.html">blog</a>'a ışınlanıyoruz.
<br />
<br />
<br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-ok0-kWQaizc/Tx891fq9ZoI/AAAAAAAABHk/DFbSzXuVueo/s1600/152.jpg" img="" style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 217px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-ok0-kWQaizc/Tx891fq9ZoI/AAAAAAAABHk/DFbSzXuVueo/s320/152.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5701343642518382210" a=""><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 217px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-J1Cs7-DkUFQ/Tx891H6iU0I/AAAAAAAABHY/uPjHVO69ld0/s320/142.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5701343636141265730" /></a>
<br /><a href="http://2.bp.blogspot.com/-uuDYb-qJ5kE/Tx89088t-4I/AAAAAAAABHM/AZ-HSACF6uw/s1600/251.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 217px; height: 320px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-uuDYb-qJ5kE/Tx89088t-4I/AAAAAAAABHM/AZ-HSACF6uw/s320/251.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5701343633197628290" /></a><div style="text-align: center;"><span ><u>
<br /></u></span></div><div style="text-align: center;"><span ><u
<br /></u></span>
<br /></div>
<br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-8JaIv5apaAs/Tx8_Y7HTkWI/AAAAAAAABHw/l4XWY4gwrk0/s1600/chanel-cruise-2012-04.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 214px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-8JaIv5apaAs/Tx8_Y7HTkWI/AAAAAAAABHw/l4XWY4gwrk0/s320/chanel-cruise-2012-04.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5701345350692082018" /></a>
<br />.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-9383874696570142372012-01-24T15:09:00.000-08:002012-01-24T15:10:30.860-08:00Maalesef söylemiyor.<a href="http://1.bp.blogspot.com/-04LDvVQZDIU/Tx86XuBVDKI/AAAAAAAABHA/fzXS1EySI-g/s1600/395473_154541847992244_147694135343682_215788_1437544941_n.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 212px;" src="http://1.bp.blogspot.com/-04LDvVQZDIU/Tx86XuBVDKI/AAAAAAAABHA/fzXS1EySI-g/s400/395473_154541847992244_147694135343682_215788_1437544941_n.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5701339832439344290" /></a>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-24974992901318954622012-01-19T06:07:00.001-08:002012-01-19T06:07:49.819-08:00Allah!Yani şimdi bu fotograflara bakıp ta "eshedu en laaaaaa ilahe!" demeyen var mıdır? Bu nedir ya bu nedir Allah askına biri söylesin?! Bradley insan degil anladık o kadarını da Ryan neden bu kadar karizmatik! İnsan böyle bir sevgilisi kocası olsa onu dışarı bile çıkarmaz ise göndermez yemin ederim. Evde yer bunu karnı doyuncada gecer karsına seyreder o derece. <br />
<br />
Şimdi bu güzellikler blogda dursun da blogun bereketi artsin milletin gözü gönlü açılsın bacım. <div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-r1Hs3WvB0eU/TxgjtLClAaI/AAAAAAAABF4/2Dq3fqvkcU4/s640/blogger-image-1308574518.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh6.googleusercontent.com/-r1Hs3WvB0eU/TxgjtLClAaI/AAAAAAAABF4/2Dq3fqvkcU4/s640/blogger-image-1308574518.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-BPLe8jn-uxY/TxgjtaYJxxI/AAAAAAAABF8/YH-U3KTn7wg/s640/blogger-image--869521398.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-BPLe8jn-uxY/TxgjtaYJxxI/AAAAAAAABF8/YH-U3KTn7wg/s640/blogger-image--869521398.jpg" /></a></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-70212465555017742682012-01-08T14:43:00.000-08:002012-01-08T15:34:11.755-08:00hoarders nam ı diğer çöp evciler<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-STGnXDd1Ucg/TwocLyxgEfI/AAAAAAAABEM/zxXttrJUwrA/s1600/Hoarders-Season-3-Premiere-%2526-Schedules-On-A%2526E-TV.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-STGnXDd1Ucg/TwocLyxgEfI/AAAAAAAABEM/zxXttrJUwrA/s320/Hoarders-Season-3-Premiere-%2526-Schedules-On-A%2526E-TV.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5695395667696947698" /></a><br /><br /> 10 gündür Amerika'daydım. Orası gerçekten bambaşka. Yani dünya aslında Amerika, Avrupa, Doğu ve daha da Uzakdoğu'dan oluşan bir yer ya, hepsinin içinde barındırdığı insanoğlunun da bu kadar farklı olması normal. Avrupa'daki insan davranışıyla Amerika'daki bambaşka. Ama Teksas'taki insan davranışları da diğer Amerikan eyaletlerinden farklıymış, öyle diyorlar. Ben sadece Teksas Houston şehrini gördüğüm için diğerleri hakkında yorum yapamam ama hakikaten çok farklılar. Bizden farklılar en azıdan. Ya ne anlatacaktım nereye geldim gene. Laf lafı açıyor desem klavyeyle yazıyorum yanlış olacak ya da en azından düşüncelerimi sıraya koyamıyorum diyeyim Sevgili Okuyucu, daha doğru olacak. <br /><br /> Neyse saçma bir girizgahtan sonra anlatıyorum: Ben gittiğim ülkelerde sadece tarihi yerleri, yerel lezzetleri vs. takip etmem. İnsanlar nasıldır, davranış özellikleri neler, markalar ve bunların deneyimlemeleri nasıl, ne izlerler nasıl yaşarlar nasıl giyinirler her şeye dikkat ederim. Amerika'ya her gidişimde de muhakkak hangi kanal nasıl programlar yayınlıyor bakıyorum. Programlar elbette çok farklı ama Hoaders adlı bir programa denk gelince diğer kanala geçme şansım kalmadı. Öyle ki her üç dakikada bir verilen yedi dakikalık reklamlara rağmen programı seyrettim. Gördüklerime, duyduklarıma inanamadım. Ben hiç böyle bir şey görmemiştim. <br /><br /> Hoaders, Google Translate'e göre stokçular ama aslında öyle bir şey değil. Tamamen psikolojik bir hastalık. Sonucunda insana fiziksel zararlar veriyor. Şöyle ki; kişi tamamen yaşadığı gerçeklikten kopuyor. Kendisine ve çevresine ne yaptığının farkında değil. Evleri tamamen çöplerden, pisliklerden, artık ve eski eşyalardan oluşuyor. Mesela Mike isimli yaşlı bir kadın vardı. Psikolog eve adım attığında "yerdeki kahverengi tabaka nedir? bu koku ne böyle? Aman Tanrım! Bunlar kedi pisliği mi??!!" diye haykırdı. Çünkü kadının evinin tabanı kahverengi. Pislikten zemin gözükmüyor. Çok kötü koktuğu ve içeri girmek istemediği için doktor koruyucu önlük ve maske taktı. İçerideki kokunun sebebi yaşlı kadının yüzlerce alt bezini (altına kaçırıyormuş, o yüzden geceleri bez takıyormuş kadıncağız) biriktirmiş olması. Yani düşünün kakalı ve çişli yüzlerce bez yıllarca bir odada! Mutfağı, tuvaleti, yattığı yeri anlatmama gerek var mı? Gerisini tahmin edersiniz. Her yer böcek her yer pislik içinde. Kadın yemek yapıyor ocakta hamam böcekleriyle. Evde üç tane kedi var. Bu programda bu insanlara psikolojik destek veriyorlar, evlerindeki pislikleri atıyorlar düzeltiyorlar falan. Evi temizleyen ekip evden iğrendi besbelli yüzlerinden. Kokudan duramıyorlar. Doktor burada bir şey ölmüş diyor düşünün artık siz kokuyu. Ve nitekim evden tam mumyalaşmış şekilde üç kedi ölüsü çıkıyor. Ölü kediler mumyalaşmış derken ciddiyim abartmıyorum. Tüyleri dökülmüş gözleri çürümüş falan. Kadın evde kedilerin öldüğünden habersiz. Çünkü üzerlerine kirli bezlerini atmış. Kediler çıkınca onları sevip "Böyle ölmeni istemezdim Grace, hoşça kal" dedi. O kediyi elledi! Hasta işte. Dedim ya gerçeklikten kopmuşlar. Gördüklerim beni şok etse de asıl şoku bu kadının hayatta olan akrabalarının olduğunu öğrenmemle yaşadım.Bir oğlu, kardeşi ve amcası var hayatta . Hiç biri onun bu halinin farkında değiller çünkü sekiz sene hiç ziyaretine gelmemişler. Sekiz sene anneni veya kardeşini sormaz mısın? Evine gitmez misin? Ne kadar acınası bir durum. Vizdansızlık!<br /><br />Diğer çöp evler bu kadar korkunç olmasa da görüntüler iğrençti. Birinin sevgilisi ölmüş. Yedi senedir o eşyalar yerinde duruyor. Bir diğeri iki oğluyla yaşıyor, koca koca adamlar. Hani yaşlı falanda değiller, ev çöp ev. Başka bir kadın var mesela. Fakirler ama binlerce dvd almışlar eve. Doktor hesapladı beş bin dolar yapıyor dvdlerin parası. Aynı kadının evinden nakte çevrilmemiş yedi bin dolarlık bir çek çıkıyor. Doktor kadına çeki neden bozdurmadığını soruyor. Bilmem unutmuşum diyor. Yemek alacak paraları yok bunların!<br /><br />Bu program bana iki şey öğretti. Birincisi Türkler daha vicdanlı! Biz anamızı, babamızı, kardeşlerimizi, akrabalarımızı ararız sorarız. Senelerce bir evde ölüme terk etmeyiz. Evet, yozlaşıyoruz ve değerlerimiz farklılaşıyor ama yine de bu kadar da olmaz. İnsanların bu kadar kötü olmasını kabul edemiyor bünyem, etmek istemiyor belki de. İkincisi her hastalığın, her travmanın bir sebebi var. Nasıl ki kanserin veya gribin başlıca bir sebebi oluyor, psikolojik travmaların hepsinin mantıklı bir açıklaması var. Nasıl mı? Bu çöp evlerde yaşayan insanlara nasıl böyle yaşadıklarını sorduğunuzda hep benzer cevapları alıyorsunuz:<br /><br /> "İki oğlum öldükten sonra hayatta yaşamam için her hangi bir sebep olmadığını düşünmeye başladım. Depresyona girdim. Sonra bu çöpler kar topu gibi yığılmaya başladı ve bir gün uyandığımda çöp evde yaşıyordum." <br /><br />"Kocam öldükten sonra gelirim çok azaldı. Hayattaki tek akrabam olan kız kardeşim zengindi. Benimle görüşmemeye başladı. Hayattan yavaş yavaş soğudum ve bir gün uyandığımda çöp evde yaşıyordum."<br /><br />"Sevgilim bana hayat enerjisi aşılayan, iş bulamadığım o kadar uzun zamanlarda beni destekleyen yegane kişiydi. Alkole ve uyuşturucuya beni alıştırdı. Ama sonra o öldü ve bir gün uyandığımda çöp evde yaşıyordum." <br /><span style="font-style:italic;"><br />İnsanın içini burkan bu hikayeler bize biraz olsun ibret verir mi veya kıymet bilmeyi öğretir mi bilmem ama içerilerde bir yeri sızlattıkları kesin. </span>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-62055944755689213122012-01-06T15:50:00.001-08:002012-01-08T14:04:47.393-08:00Passion for Tom Ford<iframe src="http://player.vimeo.com/video/33599333?title=0&byline=0&portrait=0&autoplay=1" width="398" height="264" frameborder="0" webkitAllowFullScreen mozallowfullscreen allowFullScreen></iframe><br /><br />Tom Ford'a yıllar önce Gucci'yi ayağa kaldırdığından beri inanılmaz saygı ve sevgi besleyen bünyem hem yukarıdaki belgeseli görünce hem de aşağıdaki röportajı okuyunca bütün hücreleriyle "Allah'ım!Bana bu adamın gay olmayan versiyonunu ver!" diye haykırdı resmen. <br /><br />Bir erkek işine (ne iş yaparsa yapsın, ister satış uzmanı ister CEO ister çaycı)tutkuyla yaklaşıyorsa, kendine ve çevresindekilere (özellikle kadınlara tabi ki!) özen gösteriyorsa, stil sahibi ise kesinlikle daha seksi daha çekici geliyor biz kadınların gözüne. Yani aşağıda Tom Ford'un bir centilmenin nasıl davranması gerektiği ile ilgili mini röportajını yayınlıyorum ki neden bu adama yıllardır aşık olduğumu bir kez daha anlayınız. <br /><br />1. You should put on the best version of yourself when you go out in the world because that is a show of respect to the other people around you.<br /><br />2. A gentleman today has to work. People who do not work are so boring and are usually bored. You have to be passionate, you have to be engaged and you have to be contributing to the world.<br /><br />3. Manners are very important and actually knowing when things are appropriate. I always open doors for women, I carry their coat, I make sure that they’re walking on the inside of the street. Stand up when people arrive at and leave the dinner table.<br /><br />4. Don’t be pretentious or racist or sexist or judge people by their background.<br /><br />5. A man should never wear shorts in the city. Flip-flops and shorts in the city are never appropriate. Shorts should only be worn on the tennis court or on the beach.<br /><br />Credits AnotherMag<br />Interview: Jefferson Hack<br />Photography: Jeff Burton.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-80611854701646454922011-12-25T15:13:00.000-08:002011-12-25T15:35:43.017-08:00Hate<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-xR47crG_wxc/Tvex3MeMhMI/AAAAAAAABEA/B6yX-oRX8VI/s640/blogger-image-865406307.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-xR47crG_wxc/Tvex3MeMhMI/AAAAAAAABEA/B6yX-oRX8VI/s640/blogger-image-865406307.jpg" /></a></div><br /><br />Nefret icimizde olmamasi gereken ve bizi kirleten bir duygu bence. Ama bazi insanlar o kadar nefret edilesi ki kirlenmekten baska caremiz kalmiyor. Ama yillar gectikce anliyorsun ki <span style="font-style:italic;">Umursamamak o kadar da zor degilmis. </span>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-63735129633770100712011-12-20T03:50:00.000-08:002012-01-08T14:29:25.473-08:00Hey hat! Yine, yeni ve yeniden aradığımı bulamadım.Yüksek lisansa istediğim ve hayalini kurduğum mesleği yapabilmek için gerekli eğitimi alayım diye başladım. X Üniversitesinin pazarlama ve marka yönetimi ile ilgili yüksek lisasına kayıt yaptırdım. Hem İngilizce hem Türkçe mülakatları geçtim. Y.lisans ilk başladığında tanıştığım İ Hoca var, programın koordinatörü onun dersini aldım iki kere. Hayatımda tanıdığım en iyi hocalardan biri. Resmen o anlattıkça not tuttum, kitabı yaladım yuttum, sınavında sayfalarca yazı yazdım, derse katıldım, sunumu için çok çalıştım ve zaten iyi birer notla derslerinden geçtim. Program akşam olduğu için insanlar işten çıkıp geliyorlar. Dolayısıyla İ Hoca'nın zorlayıcı dersleri canlarını sıktı ve çoğu zaten çok düşük notlar aldılar. Ama Onun derslerinde öğrendiklerim sadece Marka Yönetimi nasıl olmalı sorusuna cevap olmadı aynı zamanda bana bu konuda çalışmak istiyorsam çok çalışmam, araştırmam ve sorgulamam gerektiğini öğretti. O yüzden genelde çok zor çok kazık derler onun dersleri için insanlar. İki senelik bu programda diğer hocalarım okursa belki hiç alınmasınlar ama çok az şey öğrendim. Hep kendi öğrendiklerim, okuduklarım üzerinden devam etti master programım. Sürekli pazarlama blogları okudum, yazılı basını takip ettim bu konu ile ilgili bütün yayınları her ay okuyorum zaten, ingilizce türkçe farketmez hepsini tek tek altını çizerek notlar alarak. Düşünün ki bu işi ne kadar yapmak istiyorum. Bir markayla bir markanın yaratılmasında veya sürdürülmesinde çalışmak istiyorum. Olmadı. Hiç olmayacak belki de türlü türlü sebeplerle.Ama bu yazının konusu yaptığım master, neden çalış(a)madığım değil. O yüzden devam edelim. <br /><br />İ Hoca haricinde master programındaki hocalarımın maalesef yetersiz olduklarını düşünüyorum. Öyle ki bu sene dersleri dinlemedim bile. O kadar bilindik örnekler veriyorlar ki internete pazarlama yazıp okusam aynı şeyleri öğrenirim muhtemelen. Hocalar 10 sene öncesinin pazarlamasını anlatıyor. Kusucağım aynı örnekleri dinlemekten artık. Sosyal medya diyorum, marka yönetimi değişti 4 P artık 4 P değil, pazarlama evrimleşti diyorum. Sesimi duyuramıyorum. Maalesef bu konuda da şanssızlığım mı yoksa benden mi kaynaklanan bir problem bilmiyorum ama aradığımı bulamadım. Pazarlama çok derin bir konu. Eskisi gibi değil. Sürekli yenilenme istiyor. Geride kalırsan sektörün dışında kalıyorsun iş hayatında. Ama bir üniversitedeysen ve karşında işten yorgun argın gelmiş insanlar varsa derste sohbet ediyorsun ve dersi erkenden bitiyorsun. Bu insanların içinde bu işi yapmak için yanıp tutuşan ve bu derslerin tanesine 200 küsur TL veren insanlar olduğunu unutuyorsun. Bazı insanların oraya gerçekten senden birşeyler öğrenmek için geldiğini yok sayıyorsun. Belki gerçekten senin de bu konuyla alakan yok belki de işimi iyi yapıyor muyum, öğrenciler master olsun olmasın bir şeyler öğrendiler mi, derse gelmeden önce öğreteceğimi düşündüğüm (aslında internetten hazırladığım) sunumum yeterli mi diye iç muhasebe yapmıyorsun. Ama Hocam, inan hiçbir şey öğretmiyorsun. <br /><br />Dolayısıyla sonuna gelmekte olduğum masterımın bana istediğimi vermediğini, büyük hayal kırıklığına uğradığımı, yetersiz ve vasıfsız hocalar güruhundan artık sıkıldığımı yazdım ki belki master yapma konusunu düşünen arkadaşlar varsa okullarını, ders veren öğretmenleri, o programı daha önce alanların deneyimlerini iyice araştırırlar da benim yaptığım aynı hataya düşmezler.<br /><br />NOT: Bazı arkadaşlar tanıdım, sadece işlerinde yükselmek için bu programa kayıt yaptırmışlar, hani master yapanlar terfi alıyor diye. Mesela onların öğrenmek gibi bir kaygıları yoktu. Derse gelip maillerine bakar, uyur giderlerdi. Eğer siz de öyle bir düşüncedeyseniz bu yazı zaten sizin de canınızı sıkmıştır. :).: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-32602544641482357482011-12-16T10:44:00.000-08:002011-12-21T05:58:24.128-08:00<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-La32A931zu8/TvC9QOS9QxI/AAAAAAAABDw/jtK2f-o19AU/s640/blogger-image-878033540.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh6.googleusercontent.com/-La32A931zu8/TvC9QOS9QxI/AAAAAAAABDw/jtK2f-o19AU/s640/blogger-image-878033540.jpg" /></a></div><br />Elektrikler kesildi. Saatlerce gelmedi. İki şeye şükrettim bugün. Evde mumlarım vardı ve okunacak kitaplarım. Karanlıktan çok korkan ben hava karardikca mumların sayısını arttırdım. Bakkaldan mum aldırdım kapıcıya. Aslında üç tanesi yeterdi ama beş tane mum olsa daha iyiydi. Kitabımı okudukça ve kafamı dağıttıkça korkularım azaldı. Telefonumun sarjı bitiyordu, Tv çalışmıyor ve ışıklar yanmıyordu. <br /><br />Başka biri sessizlikte kafası dinler. Ama ben sessizlikten hoşlanmam. O kadar alışmışım ki ailemin kalabalığına, her odada insan olmasına ve her an birilerinin konuşmasına, kızmasına, bağırmasına, susmasına. <br /><br />Elektrik geldiğinde çocuklar gibi sevindim. Evin bütün ışıklarını yaktım. Mumlarımı öpüp yerlerine koydum. Hemen bilgisayarımı ve TV'yi açtım. Işık ve ses! Tanrı sizi korusun..: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-52381764735598511842011-12-12T13:47:00.000-08:002011-12-12T14:03:27.545-08:00şişelerce hüzüngözyaşı şişelerini bilir misin? eskiden insanlar ölen kişinin arkasından ağıt yakarken gözyaşlarını ufak şişelerde biriktirirlerdi. sonra o şişeler mezarlara konurdu ki arkasından ne kadar ağlandığını anlasın o ruh diye. veya uzaktaki sevgili için doldurulurdu şişeler gözyaşlarıyla. geldiğinde ona verilirdi ve mücevher gibi saklanırdı o zamanlarda. acılarının büyüklüğünü gösterirdi göz yaşları şişeleri. o ölmedi ama arkasından o kadar göz yaşı döktüm ki şişelerce. şişelerce hüzün biriktirdim sevgilim sana. asla sana vermeyeceğim binlerce gözyaşıyla doldurdum onları. asla hak etmeyeceğini bile bile. ama biliyorum ki... asla sana kimse bakmayacak benim baktığım gibi ve kimsenin aşkı büyük olmayacak olamayacak her zerrene aşık olduğum gibi. <br /><br />şişelerce hüznüm var. hepsi sana. uzakta ve aslında asla sahip olamadığım aşkıma.<br /><br /><div style="background-color:#090909;width:440px;"><embed src="http://www.vidivodo.com/VideoPlayerShare.swf?u=BFNFS19DUBI=" type="application/x-shockwave-flash"wmode="window" bgcolor="#090909" width="440" height="360" allowScriptAccess="always" allowfullscreen="true" ></embed><div style="background-color:#090909;padding:5px;color:#CCCCCC; font: 11px Verdana;"><a href="http://www.vidivodo.com/" style="color:#FFFFFF;" target="_blank">Vidivodo.com</a> : <a href="http://www.vidivodo.com/video-izle/adele-someone-like-you-live-mtv-vma-2011/619059" style="color:#FFFFFF;" target="_blank" title="adele - someone like you live - mtv vma 2011">adele - someone like you live - mtv vma 2011</a> Etiket: </div></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-83973119353357872382011-12-10T13:05:00.001-08:002011-12-12T13:16:04.659-08:00Hatun kisisi kimdir?<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-P7IbMYYorWk/TuPJsm_qXwI/AAAAAAAABDo/MX8reXK6oxo/s640/blogger-image--1070382901.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-P7IbMYYorWk/TuPJsm_qXwI/AAAAAAAABDo/MX8reXK6oxo/s640/blogger-image--1070382901.jpg" /></a></div><br />Markete, kasaba veya manava Chanel takılarını takip giden ama domatesi seçerken manavla sohbet eden, yalnız ve yetenekli bir kadın Nur Yerlitas. Roportajinda ben Chanel boncuklariyla mutlu olan bir mahalle kızıyim demiş. Ne ironi ama. <br /><br />Şimdi bende bakkala bile giderken rimel sürerim. Goz kalemini cekisim unludur. Kuyruklu ve kalin cekerim. Kendimi bildim bileli makyajımı over durur insanlar. Üniversite hayatım boyunca bir kere bile esofman giymedim ve giyenlerden hic hoşlanmadım. Nereye gidersem gideyim uc dört senedir topuklu giyiyorum. Sandaletlerim bile pulludur renkli deridir. Makyaj çantam 5 kilo falan ve banyodan sonra mis gıbi kremler sürmeyi cok seviyorum. Onlarca nemlendirici kremim var. Parfüm desen kimsede olmayan farklı ama hafif kokuları biriktiriyorum resmen. Ojem dökülmus, kaslarım çıkmış veya dip boyam gelmiş bir sekilde görülmemmisimdir. Tatile gittiğimizde havuzda kırmızı ojeli ayak parmaklarımı sip sip yaparım ve saçlarımı havuzdan sonra ıslak bırakırım onlarla oynarım. Boncuklu plaj kıyafetlerim ve takılarım vardır. Renksiz dudak koruyucum vardır havuz basına özel. Uzun elbiselerin altına sandalet giyip plaj çantamı koluma takip salına salına yürürüm sahilde mesela. <br /><br />Bilemiyorum seviyorum böyle olmayı. Süslenmeyi seviyorum. Saatlerce takilarimi ayakkabilarimi ve ah cantalarimi düzenlemeyi seviyorum! Kremlerimi hizaya sokmayi, onlarca sac bakim kreminin arka etiketini okumayi, oje surup surup cikarmayi seviyorum. yemek yapip suslemeyi bile seviyorum ben ya! Evcilik oynar gıbi iste. <br /><br />Chanel boncuklarım yok henüz ama olursa eğer onlarla evcilik oynamayı dört gözle bekliyorum..: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-86476117116131103642011-12-09T08:59:00.000-08:002011-12-09T09:15:27.684-08:00Takip ettiklerim<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-ej62B1IxqTg/TuJCJ-5E00I/AAAAAAAABDg/pXIkFPJd_Qw/s1600/311527_240293159348598_141035915940990_738930_224167_n.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 226px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-ej62B1IxqTg/TuJCJ-5E00I/AAAAAAAABDg/pXIkFPJd_Qw/s320/311527_240293159348598_141035915940990_738930_224167_n.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5684178418963632962" /></a><br />Az önce madem uyuz olduğum bloggerları yazdım. Bir de takip etmekten zevk aldığım ve her postunu okuduğum bloglar neler? <br /><br />Yabancılardan <a href="http://atlantic-pacific.blogspot.com/">Atlantic Pasific</a>. Sürekli takip ederim. Çok şık biridir. Ünlü stylistlerden <a href="http://www.thestylebyme.com/">The Style By Me</a> blogu nasıl güzel nasıl elit bir blog. Çok seviyorum!Yine ünlü güzellik editörlerinden <a href="http://10dakikagecikiyorum.blogspot.com/">makyaj blogu</a> var çok sevdiğim. Her soruma cevap verir, harika biri. Seda Yılmaz'ın <a href="http://wonderrland.blogspot.com/">blogu</a> var. Çok seviyorum onu. Muhakkak Elle dergisindeki yazılarını da okumalısınız. Bir blogger nasıl hem bu kadar tatlı ve başarılı hem de bu kadar mütevazi olabilir. Modaya ilgi duyanların takip etmesi gereken bir isim <a href="http://style-boom.blogspot.com/">Style Boom</a>! <a href="http://cindrellaundertheumbrella.blogspot.com/">Cindrella </a> , Alara Kap'ın <a href="http://etrangeresinsights.blogspot.com/">blogu </a> , arkadaşım Mustafa'nın <a href="http://fashionandgrief.blogspot.com/">blogu </a> , Ferhan'ın <a href="http://www.iconjane.com/">blogu</a> , Buse Terim'in <a href="http://buseterim.blogspot.com/">blogu</a> ve son olarak Oip'imin <a href="http://olmadikislerpesinde.blogspot.com/">blogu</a> var takip ettiğim.<br /><br />Aslında çok fazla blog takip ediyorum. Eğer öğrenmek isterseniz profilime tıkladığınızda görebilirsiniz. Ancak hepsini sevdiğimden takip etmiyorum. Meraktan, kıskançlıktan, uyuzluktan takip ettiklerim de var:) <br /><br />Hem bu post sayesinde "Hangi blogları takip ediyorsun?" sorularına da cevap vermiş oldum. <br /><br />Ayrıca bloguma yorum yapıldığında acaip mutlu oluyorum. Teşekkür ederim!.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-81306379539990295192011-12-09T08:29:00.001-08:002011-12-09T09:14:59.898-08:00Uyuz oluyorum!<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-wSGXBO-sW28/TuI3WLbYg6I/AAAAAAAABDU/QCzMhLYgclQ/s640/blogger-image-441990372.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-wSGXBO-sW28/TuI3WLbYg6I/AAAAAAAABDU/QCzMhLYgclQ/s640/blogger-image-441990372.jpg" /></a></div><br /><br />Şimdi bazı blogger kızlarımız var, onları severim. Ama uyuz olduklarımın sayısı daha fazla! Çünkü bazı özellikleri var beni deli ediyorlar. Bir de onların pohpohlayıcı güruhu var kiiii, onlar daha beter.<br /><br />Şöyle ki aşağıda bazı özellikler sayıyorum nadide blogger kızlarımız için. Ama bunlar benim gördüklerimdir. Yani herkesi kapsamaz. O yüzden bana çömkürmeyin!:)<br /><br />İlk olarak Türk blogger kızların aynı kombini doksan beş açıdan, yakın uzak, gülerken somurturken, saçlarını savururken falan yüzlerce fotoğrafını koymasına deli oluyorum! Mesela bir kız kardeşler var! Allah'ım! İyi ki profesyonel fotoğraf makineleri var..sürekli birbirlerini çekip koyuyorlar. Belki aynı kombinin 19 tane fotoğrafını koyuyorlar. Ulan anladık! <br /><br />İkinci olarak Türk blogger kızların sanki hayatlarında hiç makaron, cup cake veya beyaz şarap görmemiş bir halleri var.Lansman lansman gezdikleri için de sürekli fotoğraf koyuyorlar tabi. Tamam, tumblr kızları da böyle ama en azından her cupcake fotoğrafının altına "inanılmaz lezzetliydiiiiğğğğ" yazmıyorlar. <br /><br />Üçüncüsü poh pohlayıcı kesimleri var bunların. Yani bir fotoğrafa yorum yapayım dedim iki hafta önce. Yapmaz olaydım. Hala mail geliyor. Hepsi de "X'ciğimmm inanılmaz güzelsin inanılmaz mükemmelsin!" veya "Sen çuval giysen yakışır beaa" gibi. Bir kişi de "Bence o çantanın materyaliyle deri ceketin materyali bir uyumsuzluk yaratmış bu da kombinini başarılı olmaktan çıkarmış" demiyor! Hepsi o kıza bayılıyor, seviyor ve hatta onun gibi olmak istiyor. Ulan hani kadınlar birbirini çekemezdi. Noluyor ya! Sakin olun.<br /><br />Dördüncüsü Adsız yorum yazan erkekler var bu kızların bloglarına. Genelde dikkat edin dekolte fotoğraf koyan kızların fotoğraflarının altında Adsız yorum yazan çok oluyor. Onlarda zaten "çok güzel bacakların var!" veya "Allah özene bezene yaratmış" o da olmadı "sırtında sivilceler var bari silseydin photoshop'ta!" diyorlar. <br /><br />Beşincisi bunların dertsiz Ayla gibi gezmeleri.Bunlar üniversite öğrencisi veya tam zamanlı ev hanımı olsalar da hiç dertleri yok. Dert babası gibi bir insan olduğum için anlamıyorum bu durumu. 27 yaşındayım ve hayatımın son 4 yılı sürekli ağlamakla geçti. Yani nasıl bir derdin olmaz? Tamam kimse hasta olmasın, parasız kalmasın ama saçın bile dökülmüyor veya sevgilin bile terk etmiyor! Her şeyleri nasıl böyle güllük gülistanlık anlamıyorum. Ha, elbette dertleri vardır ama göstermezler diyorsan Sayın Okuyucu, sana şunu sorarım; O zaman nasıl Allah'ın her günü lansmanlarda partilerde geziyorlar? Mesela bir blogger kadıncağız vardı. Düzenli post yazardı, çok tatlıydı ama kocası hastaydı. Organ nakli bekliyorlardı. Kocasına mektuplar yazardı falan. Sonra kocası vefat etti ve kadın blogunu kapattı. Ben bloguma bundan sonra oturup giydiğim kıyafetleri falan koyamam dedi. O işte gerçek bir kadındı. Bunlar sanki yapay bir dünyada yaşıyorlar. <br /><br /> Aslında daha çok var. Uyuz olduğum bir çok özellik var. Ha bir de kıskandığım şeyler var. Mesela keşke moda yazsaydım. Moda bloggerı olsaydım da zaten giydiğim markalarla yaptığım kombinleri koysaydım. O zaman gelsin eşantiyonlar gitsin sürekli gelen hediyeler. En çok hediye kısmını kıskanıyorum zaten. CK hediye saat gönderiyor bunlara, bunlarda bloglarında "CK saatime bakııııııın" diyorlar ya kıskançlıktan ölüyorum! <br /><br /> Ama daha önce yazdığım bir cümle benim neden moda bloggerı olamayacağımı anlatıyor; <br /><br />"Bir gün tek derdimin Mango'da beğendiğim kazağın bedeninin olmaması olmasını istiyorum.".: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-41438935004863981882011-12-05T22:35:00.001-08:002011-12-06T00:59:24.483-08:00<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-eeq3l_hAVGc/Tt23dJHYFgI/AAAAAAAABCY/tUF8i3qmznw/s640/blogger-image-1868989252.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh6.googleusercontent.com/-eeq3l_hAVGc/Tt23dJHYFgI/AAAAAAAABCY/tUF8i3qmznw/s640/blogger-image-1868989252.jpg" /></a></div><br />“Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?”<br /><br />- İçimizdeki Şeytan / Sabahattin Ali<br /><br />(Source: yalnizlikmasalcisi).: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-49344674590723916472011-12-01T11:37:00.001-08:002011-12-05T07:15:43.602-08:00<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/--e6wMYCSKa8/TtfXjkytTJI/AAAAAAAABBo/CeLiRRVNI-I/s640/blogger-image--1437040558.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/--e6wMYCSKa8/TtfXjkytTJI/AAAAAAAABBo/CeLiRRVNI-I/s640/blogger-image--1437040558.jpg" /></a></div><br /><br />biz ağzımızı yara yara gülmeyi özledik. her kahkahamızın altına saklanan hüzünden bıktık. kırılan kanatlarımız kanıyor hala. Akıttığımız gözyaşlarımızı saklamaktan bıktık. <br /><br /> Blake, güzelim; hayat sana güzel..: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-2225598334610297542011-11-29T11:50:00.001-08:002011-11-29T11:50:15.083-08:00Story of my life<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-SYJkxRx8K0g/TtU3dVygTmI/AAAAAAAABBg/qCBXo9tJRKY/s640/blogger-image-88681484.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-SYJkxRx8K0g/TtU3dVygTmI/AAAAAAAABBg/qCBXo9tJRKY/s640/blogger-image-88681484.jpg" /></a></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-55686203072280942412011-11-29T06:59:00.000-08:002011-11-29T07:03:42.128-08:00her doğurgan yaratık anne olsaydı...<a href="http://1.bp.blogspot.com/-RS7fR4Dzy-A/TtTzTW1xuMI/AAAAAAAABBY/KsVdhnY77mM/s1600/6418528315_99634e2150_z.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 233px; height: 320px;" src="http://1.bp.blogspot.com/-RS7fR4Dzy-A/TtTzTW1xuMI/AAAAAAAABBY/KsVdhnY77mM/s320/6418528315_99634e2150_z.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5680432543895238850" /></a><br /><br /> bebek hem belden hem alttan tutulur böylece sırtı desteklenmiş olur ama eğer paparazziler çekiyorsa bir elinle kızı tutacaksın bir elini de cebine sokacaksın ki tarz durasın. aman aklınızda bulunsun kızlar!.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-21733705304067310162011-11-28T08:03:00.001-08:002011-11-29T06:58:57.219-08:00Bazen<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-j-wWHfJlisk/TtOw7O_7MGI/AAAAAAAABBM/It9If37sMMM/s640/blogger-image-2132109444.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-j-wWHfJlisk/TtOw7O_7MGI/AAAAAAAABBM/It9If37sMMM/s640/blogger-image-2132109444.jpg" /></a></div><br /><br />Bazen düşünüyorum da cok yazık lan bana. Gercekten. Bir günlük tutmaya bile hakkım yok, hemen okunuyor. Yani o benim ozelim okumasan nolurdu? Ama okuduguna eminim. Hatta bunu okudugunda okumadim dedim ya! Diyeceksin ama okuduguna eminim. İcinde ozel anilarim olabilirdi. Allahtan yok demem bile acinasi. <br /><br />Cok zamanım var ama aslında tamamen useless bir zaman. Bosa gecen saatler günler haftalar yıllar....: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-62230913291017063372011-11-27T11:05:00.001-08:002011-11-27T14:40:45.622-08:00<div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-iseITM3gqgI/TtKJ5aPd7UI/AAAAAAAABBE/ksBxy3uoIuA/s640/blogger-image-87053529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh5.googleusercontent.com/-iseITM3gqgI/TtKJ5aPd7UI/AAAAAAAABBE/ksBxy3uoIuA/s640/blogger-image-87053529.jpg" /></a></div><br /><br /><br />Uzaklara dalıyorsun, dalıyorsun.. ama gidemiyorsun di mi?<br /><br />Source: missspiritualtramp.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-49665267522979740142011-11-27T10:58:00.001-08:002011-11-27T10:58:46.310-08:00Çirkin ayakkabılar serisiTumblr kızları bir acaip! Bu ayakkabılar hayatımda gördüğüm en çirkin seyler ama onlar asık oluşmuş.. Ben bunlar bir tl olsa ayağıma takmam yeminle!!! <div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-0mniGeqoj6c/TtKITbpL5RI/AAAAAAAABAM/uTLvp73RDdY/s640/blogger-image--355849355.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-0mniGeqoj6c/TtKITbpL5RI/AAAAAAAABAM/uTLvp73RDdY/s640/blogger-image--355849355.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-Ah6l-netSj4/TtKIUcSwjeI/AAAAAAAABAU/9OJx8fiul5A/s640/blogger-image-2048006143.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-Ah6l-netSj4/TtKIUcSwjeI/AAAAAAAABAU/9OJx8fiul5A/s640/blogger-image-2048006143.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-qO_10WJEmdQ/TtKIVSKF_VI/AAAAAAAABAc/rD1gNHyPEps/s640/blogger-image--626315763.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh5.googleusercontent.com/-qO_10WJEmdQ/TtKIVSKF_VI/AAAAAAAABAc/rD1gNHyPEps/s640/blogger-image--626315763.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-9TW4XaT_6is/TtKIWQzDajI/AAAAAAAABAk/mAqMedtqRg8/s640/blogger-image-201855664.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-9TW4XaT_6is/TtKIWQzDajI/AAAAAAAABAk/mAqMedtqRg8/s640/blogger-image-201855664.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-j2tDAU73zl0/TtKIXVL41VI/AAAAAAAABAo/z7t2RkRoob8/s640/blogger-image-619195622.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-j2tDAU73zl0/TtKIXVL41VI/AAAAAAAABAo/z7t2RkRoob8/s640/blogger-image-619195622.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-qUWMMW_9SfQ/TtKIYCZR8HI/AAAAAAAABA0/QgDeXKFwxE8/s640/blogger-image--615191898.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-qUWMMW_9SfQ/TtKIYCZR8HI/AAAAAAAABA0/QgDeXKFwxE8/s640/blogger-image--615191898.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-bUZoly5Fl3o/TtKIY8sc9zI/AAAAAAAABA4/dsIthaUJIbE/s640/blogger-image--1139432350.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh6.googleusercontent.com/-bUZoly5Fl3o/TtKIY8sc9zI/AAAAAAAABA4/dsIthaUJIbE/s640/blogger-image--1139432350.jpg" /></a></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-44286385494465583252011-11-25T08:12:00.001-08:002011-11-25T08:12:05.792-08:0026 yasin bitmesi.. Yaslanıyor olmaktan nefret ediyorum. <div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-vyZtngkhIHs/Ts--VDscHJI/AAAAAAAABAE/nl-XSpjAJEU/s640/blogger-image--460430371.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-vyZtngkhIHs/Ts--VDscHJI/AAAAAAAABAE/nl-XSpjAJEU/s640/blogger-image--460430371.jpg" /></a></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5818924637291826064.post-25094972153578808182011-11-25T08:10:00.001-08:002011-11-25T08:10:28.667-08:00İcinde kitap olmayan evleri sevmiyorum. Kitap ne kadar önemlidir insan hayatında... Seni genişletir genlestirir.. Değiştirir. Asık olacağım adam kitap okusun tamam mı? Akşamları kitap okuyalım elma yiyerek Veya kahve içerek.. <br />
<br />
<br />
Not: telefondan post yapınca dil bilgisi kurallarını alt üst ediyorum haliyle.. Kusura bakmayın olur mü? <div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-LUqGl3zCU-Y/Ts-96x7KXrI/AAAAAAAAA_k/Ky9qwR_wP74/s640/blogger-image-1024183481.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh5.googleusercontent.com/-LUqGl3zCU-Y/Ts-96x7KXrI/AAAAAAAAA_k/Ky9qwR_wP74/s640/blogger-image-1024183481.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-ktC0-fmCbio/Ts-97B492yI/AAAAAAAAA_o/Z1UZBj3wZP0/s640/blogger-image-1036438766.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh5.googleusercontent.com/-ktC0-fmCbio/Ts-97B492yI/AAAAAAAAA_o/Z1UZBj3wZP0/s640/blogger-image-1036438766.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-phS6LGYbxUk/Ts-98KZPBdI/AAAAAAAAA_w/h_kN_1gQWUo/s640/blogger-image-1435600136.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-phS6LGYbxUk/Ts-98KZPBdI/AAAAAAAAA_w/h_kN_1gQWUo/s640/blogger-image-1435600136.jpg" /></a></div><div class="separator"style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-9Kchp2p4TBM/Ts-98ag-UcI/AAAAAAAAA_8/5vIUQOxemVc/s640/blogger-image-372419415.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh3.googleusercontent.com/-9Kchp2p4TBM/Ts-98ag-UcI/AAAAAAAAA_8/5vIUQOxemVc/s640/blogger-image-372419415.jpg" /></a></div>.: Renkli Bilezikler :.http://www.blogger.com/profile/10672332415787667389noreply@blogger.com1